Kültürel Anlamda Türkiye Nerede?

Geert Hosftede ismini duydunuz mu? Bu adam kültürel kodları 5 aşamalı olarak değerlendirip, 70 ülkede yaptığı kapsamlı araştırmalarla açıklıyor. Oluşturduğu çalışmadan, ülkeler bazında kültürü ayrıştırıcı noktaları ile anlamlandırmak ve daha iyi anlamak için çıkarımlar yapmak mümkün.

Hofstede’nin tanımladığı 5 aşamalı kodlar benim anlamlandırdığım perspektifle şu şekilde:

1. Otoriteye Bağlılık (Power Distance): Hakim olan otoriter güce karşı davranışlar bütünü. Mesela şirket üst düzey yöneticisine erişim. Devletin aldığı kararlara karşı kişisel duruş.

Türkiye bu bağlamda otoriteye oldukça bağlı. Devlet-i ali geleneğinden gelen ve demokratik geleneği henüz tam oturmamış bir ülke için gayet anlaşılır bir durum. Amerika, İngiltere, Norveç, Finlandiya gibi kuzey ülkelerinde bu oran daha düşük. Kültürel anlamdaki bu bakış açısı, kişisel hak ve sorumlulukların daha fazla önemsenmesine de yol açıyor. Diğer bir okuma ile sadece verilen / öğretilen işi yapmıyorlar. Daha araştırmacı, sorgulayıcı ve elbette gelişme motivasyonu yüksek bir toplum oluyorlar. Biat kültürü, akıl ve bilimin gelişimini sekteye uğratan en önemli etkenlerden biri sonuçta. Mesela Malezya’da bu oran %100. Yönetim şeklinden de belli zaten.

2. Bireysellik (Individualism): Kişinin kültürel anlamda kendisini konumladığı yer denebilir. Mesela bir kaza anında insanların nasıl davrandığı. Kendilerine ait zamanı nasıl değerlendirdiği.

Türkiye’nin oranı düşük. Evrensel tatil olan pazar gününü Türkler aile ve arkadaşlarla mangal yaparak geçirirken, mesela bu oranın yüksek olduğu Almanya gibi ülkelerde kendi başlarına spor vs yaparak geçiriyorlar. Aile ve çocuk yetiştirme konularına çok etkisi olduğunu düşünüyorum bu olgunun.

3. Erkeksi / Dişi Bakış Açısı (Masculinity): İşleyişin içindeki otorite ve merhamet duyguları. Bunu işe ve yaşama bakış şekli diye okumak gerek aslında.

Türkiye garip bir şekilde dişi bakış açısına sahip. Bunu merhamet, adam kayırma, hemşehrilik, duygusal tavrın mantıksal kararların önünde olması gibi konularda rahatça görebiliriz. Örneğin işe alınacak iki elemanda işsiz olan, biraz daha yetkin bile olsa işi olan elemana göre daha tercih edilir bu kültürlerde. İşi yapmaktan ziyade, gruba uygun olan kişiyi seçeriz. Yönetimde babacan bir tavır hakimdir. Profesyonelliğin daha az görüldüğü toplumlar.

4. Uzun Vadeli Planlama (Long Term Orientation): Hayatı yaşarken ve planlarken uzun vadeli planlar yapılması, güven faktörü.

Türkiye’de ekonominin, coğrafyanın, çok etnik kökenli olmanın da etkisi ile bu oran oldukça düşük. Geleceğe dair güvenimiz olmadığından, uzun vadeli planlar yapmıyoruz. Bu durum Akdeniz ülkelerinde coğrafyanın bizi fazla zorlamaması, mutlaka bir şekilde doyurması gibi etkenlerle de pekişiyor kanımca. Mesela Japonya’da bu oran çok yüksek çıkıyor.

5. Hoşgörü (Indulgance): Kişinin hem kendi kültürünü hem de diğer kültürleri anlamaya çalışması, hoşgörü göstermesi, kabullenmesi.

Türkiye, pek çok farklı topluluğun bir arada olmasına rağmen düşük bir skora sahip. Genel anlamda eğitim ve etnik kökene siyasal bakışın bunda etkisi büyüktür diye düşünüyorum. Özellikle ABD, İngiltere gibi çok uluslu olma yolunda daha hızlı ilerleyen topluluklarda bu oran gün geçtikçe artıyor. Beraber yaşayabilmek için, birbirimizi anlamak zorundayız sonuçta değil mi?

Sitesinde ücretsiz olarak yayımladığı bir tool ile ülkeler bazında analizlere ulaşmak ve farklı ülkeleri bu 5 kriterde karşılaştırabilmek mümkün.
Bu konu benim çok ilgimi çekti. Biraz daha araştırıp, daha derinlemesine analiz edeceğim. Kültür, toplumsal bir olgu olmakla beraber, algılama ve yaşayış anlamında kişisel. Kendi kültürünü tanıyan, anlamlandıran bireyler, kültüre dahil olma ve iç çelişki yaşamama anlamında daha başarılılar. Kabullenmenin mümkün olmadığı evrensel değerlerde dahi (mesela kız çocuklarının sünnet edilmesi, erkek çocuklara pozitif ayrımcılık yapılması, etnik savaşlar vs) durumu kendi koşulları içinde, nedenleri ile anlaması mümkün. Bu da gelişimi tetikleyen bir şey. Bu sayede evrensel bir bütüne ulaşmak mümkün bana kalırsa. Çocukları yetiştirirken, giderek küçük bir köye dönüşen ve hızla dijitalleşen dünyamızda bu oldukça anlamlı ve yararlı bir araç.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s