Oyun

Günümüz çocuklarının oyun oynayabilmeleri anne ve babaları ne kadar da şaşırtıyor farkında mısınız? Hele de kendi kendine oynayabiliyorsa, harika! Diğer çocuklarla oynuyorsa, daha da muhteşem. Bir de oyuncaklarını mı paylaşıyor? Vay canına! Oyun kurup, yönetebiliyorsa, sırtı yere gelmez, geleceğin ceo’su bu çocuk!

Oysa biz çocukken oyun oynamak yemek yemek, su içmek, nefes almak gibi doğal bir şeydi. Kimse oyunlarımız ve nasıl oynadığımızla ilgilenmezdi. Büyük ve günlerce devam eden bir anlaşmazlık olur veya 5-10 çocuk aynı kavgaya karışırsa ancak büyüklerin dikkatini çekerdi. Oyuncaklarımız fazla olmazdı ve herkes oynardı onlarla. Çünkü oyuncaklar, oyunların içindeydi. Aslolan oyunun kendisi ve arkadaşlardı.

Sanırım içindeki oyuncuklardan koşmaya yer kalmayan apartman dairelerinin, plastik malzemelerde dolu minicik park bozuntularının, vakti olmayan anne ve babaların, üzerlerine ev işleri ve yemek yıkılmış bıkkın bakıcıların, ödeve boğulmuş akşamların, aktivitelerle ve çocukları eğlendirmekle görevli palyaçolarla dolu doğumgünlerinin ve en önemlisi ilgilerini çekmeyen ÇOK FAZLA şeyi öğrenmek zorunda bırakıldıkları okulların çocuklarımıza ne yaptığını sorgulamamız gerekiyor. Onlar çocukluklarını bu hengameye teslim etmeden, biz onları ait oldukları yere, oyunların güzel dünyasına döndürmeye; dahası buna eşlik etmeye başlamalıyız.

Anne ve baba olmak, sistemin içinde kalmak zorunda olsak bile, dışından düşünebilmeyi gerektirir çünkü…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s