Evet sevmiyorum. Anneliğin kutsal bir mertebe gibi sunulmasını anlamıyorum. Annelerin o gün kendilerini ayrıca pek önemli hissetmelerine de anlam veremiyorum. Hele hediye mevzusu, sistemin pek şahane ve cancanlı kandırmacasına gönüllü katılım, peh!
Annelik özel, güzel, zevkli ve yorucu; evet. Kişiye özel bir kere. Hayat da öyle değil mi zaten? Babalık da öyle, öğretmenlik de, anane-dede olmak, pilotluk bile. Hatta şu özelliklere sıkıcı ve zorlayıcıyı da eklersek beyaz yaka çalışan işçi bile aynı durumda. Yani abartmanın lüzumu yok gibi geliyor bana.
Babalar günü de saçma. En saçması da sevgililer günü. Tüm özel gün kutlamalarına karşı olduğum sonucu çıkmasın. Doğumgünleri ve yılbaşına lafım yok mesela. Bir başlangıcı kutlamak açısından hoş geliyor bana. Yıldönümleri de eh işte, bana göre olmadığını biliyorum sadece. Neyse ki eşim de benimle aynı kafada da, sorun çıkmıyor bu sebepten.

Bu günleri kutlayanların da çoğunlukla günün “anlam ve amacına” göre, zaten şanslı olan kesimi temsil ettiğini düşünüyorum. Genelde para pul anlamında kendi yağında kavrulabilen, belli bir eğitim almış ve bu sayede sistemdeki yerini alabilmiş (ne yazık ki), yılın diğer günleri de kendine vakit ayırma konusunda şanslı, çocuğu için bakıcı ve özel okul desteği alabilen bir kesimin, bu günlerin hakkını! verdiğini düşünüyorum. Ha bir de sabah programlarının arasında bolca pompalanan “özel gün” pazarlamasının müşterileri olan kişiler elbette. Yani tabiri caizse ‘eşşek’ gibi çalışmak durumunda kalan, şiddet gören, küçük yaşta annelik-babalık yapmak durumunda kalan, ciddi olarak karnını doyurma derdi olan, sosyal ve kişisel hakları zavallı durumda pek çok kadın ve erkek, bu özel günleri sabah yatakta kahvaltı, öğlen sahil kenarında brunch, akşam şarap eşliğinde ayrı bir seramoni ve hediyelerle kutlamıyor zannımca. Ee, 23 Nisan’da bir günlüğüne koltuğa oturtulup, “çocuk işte” gülücükleri ile yapay sorumluluklar verilen çocuktan ne farkınız var? O esnada her hangi bir ciddi sorun çözülebilmiş, bir derde derman bulunabilmiş, hatta buna bir çaba harcanmış mıdır? Güne adını veren mertebe ile ilgili, mertebenin kutlanması ve kutsanması dışında, ne yapılmıştır?
Bu ülkede çocuğa, kadına, yoksula, yaşlıya, engelliye, farklı olana ne zaman ki insanca muamele edilme aşamasına gelinir; ancak o zaman konuşacak konular arasında bir minik yer edinir bu tür kutlamalar. Konuşacak onca konu varken, siz neyi kutluyorsunuz Allah aşkına?
Ha, sevgi pıtırcığı olup, senede bir gün de unutalım dertleri diyorsanız; size aynı şekilde kalan diğer günlerin de hakkını adam gibi vermeyi de düşünün o halde demek isterim 🙂
Annenize, babanıza, sevgilinize, çocuğunuza, iş arkadaşınıza, dostunuza kendini özel, önemli ve güzel hissettirmek; hediye almak ve beraber eğlenmek için, birinin belirlediği bir gün, herkesle beraber kutlama yapmak zorunda değilsiniz inanın. Canınızın çektiği her an, ve her sıklıkta bunları yapabilirsiniz.
Hayatın absürd geldiği günlerden biri daha işte….

Bana da çok anlamsız geliyor bayağı ticaret kapısı oluşturuldu. Yine de 1 güne böyle bir mutluluk sığdırabiliyorlarsa kutlasınlar ne diyeyim ama fazlaca saçma ve de gereksiz. 365 gün ülkemde kadına şiddet olsun sonra kalkıp annelerin gününü kutlayalım, kadınlar gününde kadınlara çiçek dağıtalım. Değer görmeyi bir gün değil her gün isterim ben her kadın ve her anne de bunu istemeli.
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkürler yorum için. İnsan olarak birbirimize değer verebildiğimizde, bu günlere de gerek kalmayacak umarım 🙂
BeğenBeğen
Hediye alma zorunluluğu doğuran günleri ben de çok sevmiyorum. Ama çocuklar önemsiyorlar. Küçükken ben de çok önemserdim. Annemize özel güzel süprizler hazırlardık 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Küçükken, anneler gününde babamın bize yardım ettiğini ve güzel kartlar, resimler hazırladığımızı hatırlıyorum anneme. Veya tam tersi annemle beraber, babalar gününde babama hazırlardık bu sürprizleri. Şiir yazardım her defasında 🙂 Kahvaltı hazırlardık. Bunlar güzel anılar.
Öte yandan, bunu yapmak için özel bir günü beklemek de çok yanlış geliyor şimdi. Yani babanın bir seyahat sonrasında yorgunken böyle bir sürprizle karşılaşması veya annenin yorgun olduğu bir gün eline bir demet çiçek verilmesi daha güzel anılar oluşturmaz mı diye düşünüyorum.
Çocukları bu şekilde yönlendirince, diğer günlerde bunu yapma olasılıklarını da yok etmiş oluyoruz gibi hissediyorum.
Anlatabildim umarım 🙂 sevgiyle kucaklıyorum 🙂
BeğenLiked by 2 people
Küçükken o gün yapılması gerektiği ve heyecanı var hemen hedef belirleniyor ve harçlıklar biriktiriliyor.. ama büyüdükçe anlıyoruz aslında bir güne sığdırılmayacak kıymette günler bunlar.. o yüzden paylaşıma ve düşüncelerine kesinlikle katılıyorum..
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkürler yorum için. Küçükken olduğu gibi naif mi kalsa hayatımız, hiç farketmesek mi “büyük birader”i diye düşünüyorum bazen 🙂
BeğenBeğen