Hayat sen planlar yaparken, yaşadıklarından ibaret ise eğer; plan yapmayı bırakıp yaşamaya başlamalı hemen. Öyle ya, planlar bitmez, yaşamaya ise zaman yetmez.
Buna rağmen bu o kadar da kolay değil. İnsanoğlu her ne kadar değişen koşullara hızlı uyum sağlama özelliği epey gelişmiş bir organizma da olsa; yürekler ve ruhlar işin içine girince, bu işin sanıldığı kadar ziyansız ve dahası kolayca olmadığı da anlaşılır. Bazen zorlar yani değişen koşullar. Fakat heyhat! Hayat acımasız! Her yaşanan gibi, o koşulların da zamanının dolacağı bir an gelir. İşte sebat bu noktada kurtarıcıdır. Uyum sağlanamayan duruma sabredilir, bir sonraki koşulun oluşması beklenir.
İş o noktaya geldiğinde, insan elindekini evirip çevirmeye başlıyor. Neye benzeyeceği belli olmayan bir parça bezi, dikip biçerek, boyayıp, lime lime ederek, üstüne başka parçalar ekleyerek işe yarar hale getirmeye çabalıyor. Sonrasında bakarsın güzel bir elbise olmuş, sıcacık bir yorgan olmuş, balkona perde veya sofraya örtü; kimbilir? Belki de pert olur o kumaş ve paçavraya bakarken bulursun kendini. Sadede gelirsek; zaman geçti mi? O zaman zarfında uğraşıldı mı eldekiyle? Amaç güzel miydi? Kendini iyi hissettin mi? Olandan veya olamayandan bir şeyler öğrendin mi? Eh işe yaramış o çaba demek ki….
Bu aralar elimde neden ve nasıl geldiği tartışmalı, canımı sıkan, büyüklüğü de pek belli olmayan, rengi ve cinsi tanımsız bir kumaş var. Şimdilik eğip büküyorum, bir süre sonra biçip dikmeye başlayacağım. Bakalım ne zaman, ne çıkacak elimden? Ama ne olursa olsun biliyorum ki, zaman geçecek ve ben ya elimde, ya ruhumda, ya aklımda bir ŞEY bulacağım. O bulduğum, umarım bu kumaşın bende olmasına ve benim uğraştığıma değer. Çünkü bu zaman, çocuklarımdan ve kocamdan çaldığım bir zamandır ve o kumaşı elime verenlerin vicdanında yerini bulsundur …
Tam olarak dün şu burçsal tümceleri beğenmekle meşguldüm feyste: “Kolay kolay gitmez bir aslan ve giderse kolay kolay geri dönmez” / “Aslan bir kişiyi silerse bir daha asla geri dönmez. Çünkü o içinde kendi savaşını verip öyle gitmiştir. Eğer gittiyse, bitmiştir.” / “Aslan burcu hiç bir şeyi ucundan kıyısından yaşamaz. Tam yaşar ve tam yaşatır.”
Belki bu aralar böyle gitmeli-mitmeli bir ruh halindeyizdir. Enough is enough diyesimiz vardır. Değerli şark kumaşlarını toz bezi yapmadan önceki son çabamızı veriyoruzdur.
Kumaş metaforuna bittim. Eline ve yüreğinin en derinine sağlık.
BeğenLiked by 1 kişi
Bu aralar iki arada bir deredeyim. Belki ondandır iç sıkıntım. Bazen verdiğimiz kararların hayatta karşılıklarını bulmaları sandığımızdan zor ve uzun olabiliyor. Sabrı derin, sabırsızlığı acil bir burç için değil bu hisler malum 😉 teşekkürler güzel yorumun için
BeğenLiked by 1 kişi