Gelişmiş bir ülkede olmayı sadece parkları ve kütüphaneleri için bile çok isteyebilirim. Hadi ülkemizin ciddi harika doğal güzellikleri park özlemini biraz gidersin diyelim, ki eğer kültür ve düşünce düzeyi yetmediğinden pislik ve zevksizlik abidesine çevrilmemişse! Ama ya kütüphaneler, kitapçılar… Etrafta gördüğünüz okuyan insanlar. Çocuklar…
Geçen gün sosyal medyada bir bakkalın dükkanında çocuklar için kitap standı kurduğundan bahseden bir haber vardı. Bakkal, kendisi okumadığını, çocuklara bu sevgiyi aşılamak için elinden bunun geldiğini anlatıyordu. İşte ülkeyi kurtaracak olan böyle kişisel, anlamlı işler. İnsanın içinden gelen, bir amaca yönelik, özveri ve istekle yapılan, etkili işler. Başka türlüsü sayıca bu kadar çok olan ve bizim gibi epey derine olan toplumları zorlar. Uzun ve meşakkatli yokuşun selameti buna bağlı diye düşünüyorum.
Bir yerde okudum, İranlılar, Türkler gibi olacağız diye korkarlarmış. Bizi cahil ve bağnaz bulurlarmış. Eğitim süresinin, kalitesinin ve yaygınlığının ülkemize oranla ne kadar fazla olduğu düşünülürse haklılık payı var değil mi? Bizim İran’laşmaktan korkma nedenlerimizin sığlığı bile bu söylemi doğrulamıyor mu? Çok acı…
Peki vahlanıp durmanın bir anlamı var mı? Yok elbette… Okuyacağız, daha çok ve ne olursa. Önce okumanın yaygınlaşması gerekli bence. Çocuklar elimizde kitap görmeli. Sonra içerik kendiliğinden gelir.
Ardından umut ve gayret etmekten vazgeçmeyeceğiz. Yoksa başlanmadan kaybedilir bu kavga. Önce içimiz inanacak, ruhumuz ikna olacak. Bulmak isteyene sebep çok inanın.
Sonra eğitimden, hukuktan, sağlıktan ve nicesinden sadece sorunlarla bahsetmekten vazgeçmemi gerek. Bizim ülkede genel olarak hemen her kesim sorunu ortaya koymak ve şikayet etmek konusunda harikadır. İş çözüm önerilerinde tıkanıyor. Aksiyona geçme mevzusuna hiç değinmeyeyim zaten.
Kendi bireysel etki alanımızı iyileştirmek için yeterince çaba gösterirsek işe yarayacağına inanıyorum. Başka bir ülkeye de gitsek yine benzer bir gayret içinde olmak gerek. Aynı sabır ve çalışmayı burada verebilirsek, neden olmasın? Tabii bizim etki alanımızda olmayan ama bizi etkileyen gelecek korkumuzun nedenlerine ne diyeceğiz diye düşünüyorum bir yandan da😲 Ama işin başı algı değil mi?
Eğer ikna olursak ve sabrımızı ve inadımızı bırakmazsak ülkenin bir gün harika doğal güzelliklerle çevrili, bunun hakkını veren, kültürlü ve eğitimli, dolayısıyla zevkli ve mutlu insanların yaşadığı bir coğrafya olacağına yürekten inanıyorum.
Teşekkür ederim annegözüyle..Sizin yazınızı okuduktan sonra bende inanmak istiyorum..Sevgiyle kalın..
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkürler 😊
BeğenBeğen
Oh, iyi geldi bu yazı. Bir hafta götürür beni artık 🙂 Sağ olasın
BeğenLiked by 1 kişi
👊💞
BeğenLiked by 1 kişi