Bugün kitap kargomdan pek çok güzel kitap çıktı.
Elime ilk ulaşan kitap Evrim Kuran’ın kuşaklar teorisini anlattığı Telgraftan Tablete kitabı oldu. Yıllar önce Evrim Kuran’ı bir seminerde dinleme fırsatı bulmuş ve anlattıklarından çok etkilenmiştim. Hatta o zaman bunun hakkında şurada okuyabileceğiniz bir yazı da yazmıştım. Kitabı da konuşması gibi akıcı ve nokta atışı isabetlerle dolu. Bu sebeple sanırım bir çırpıda okudum.
Kitap daha önceden okuduklarıma pek yeni bilgi eklemedi aslında. Çünkü bu konu benim için epey ilginç olduğundan yabancı kaynaklarda da epey okumuştum. Fakat yazarın kendi aile hikâyeleri ve kullandığı nefis dil kitabı son derece cazip kılmış. Her bir kuşağın kendi ailesindeki izdüşümü bireyini anlatan yazar, kuşakların yaşadıkları zaman diliminde Türkiye koşullarına bakmayı da ihmal etmemiş. Bu noktada epey bol olan toplumsal olayları da gayet yerinde analiz etmiş. Görmek isteyip de rastlayamadığım tek olay ‘gezi’ oldu. Y kuşağı bölümünde neden yer vermediğini merak ettim aslında. Onun bakış açısı ile okumak isterdim.
Özellikle henüz derin bir analiz için yeterli veri oluşmayan Z kuşağı yani çocuklarımız hakkında, geleceğe dair umut vaadeden, dahası coğrafyayı keskince eleştiren bölüm benim favorim oldu.
Kurumsal hayat eksenindeki bölümleri çalıştığım zamanlardaki ortamımı düşünerek okudum. Son derece iyi tespitler ve çözüm önerileri var. Özellikle insan kaynakları ve yönetici seviyelerinde okunması epey faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
Çocuklarımın öğretmenleri BB kuşağından. Öğretmen olan ve çocuklarımızı yetiştirirken her daim yanımızda olan annem ve babam da öyle. Sık sık biraraya gelmeye ve çocuklarla vakit geçirmesine özen gösterdiğimiz ananem ise sessiz kuşaktan. Biz eşimle tam anlamıyla X kuşağıyız. Etrafımızda hatırı sayılır Y kuşağı arkadaşımız var. Çocukların ikisi de Z. Anlayacağınız birlikte yaşamak adına çok fazla ‘bağlama’ ihtiyaç duyuyoruz. Kitap bu anlamda nefis öneriler barındırıyor.
Birkaç güzel alıntı yapmak isterim.
“Ait olduğunuz nesil, size şekil veren neslin bir benzeri değildir; size şekil veren nesle şekil veren neslin bir benzeridir.” sf.26
“Galatı meşhur, lügati fasihten evladır…” sf.71
Nefis laf, yeni öğrendim.👍
“Oysa ironi ne ince bir sanattı; okur olmadan yazar olanların mezbahalarında murdar oldu.” sf.90
- ” Akıllı telefonlar olmadan önce ne yaptığınızı hatırlayın; çocuklarınızla oyun oynayın.
- Akşam yemeği sohbetlerini ihmal etmeyin. Yemek masasından telefonları kaldırın; yemek esnasında televizyonu kapatın.
- Çocuklarınıza günlük ev işleri sorumlulukları verin: Masa kurmak, yatak toplamak, bulaşık yıkamak gibi. Sorumluluk öz değeri artırır.
- Abur cuburu azaltın; meyveyi sebzeyi artırın.
- Kendi kendilerine oyun kurmalarına, kendi başlarına ( dijital olmayan) oyunlar oynamalarına izin verin.” sf.148
Eline, diline, emeğine sağlık. Hararetle tavsiye 📚💖👍