Yok öyle sıradan yaşamak, kolayına kaçmak, vazgeçmek, yılmak, durmak, bırakmak, görmezden gelmek… Yok arkadaş!
Rahatsızsan, için elvermiyorsa, sıkıntıya düşmüşsen, huzursuzsan koyvermeyeksin, el vereceksin. O taşın ağırlığına bakmadan, sonunu düşünmeden elini altına koyacaksın. Toplumu değilse de, aileni, yakın çevreni dönüştüreceksin. Başka çaresine bakmayacak, emeğini ortaya süreceksin.
Evet tam da bu, fakat gel gör ki; 10 gündür göğüs kaslarımdaki ağrı ve halsizliğim beni benden alıyor. Elim kolum kalkmıyor, yüzüm gülmüyor. Yaşayacak kadar işi, doyacak kadar yemeği ancak yapıyorum. Ha, bir yandan böyle de yaşanıyor, onu da net gördüm. Fakat duramam ki ben, durunca dürter ki beni içimdeki heves. Sağlığın kıymetini bilmek gerek arkadaş, yoksa gerisi laf-ı güzaf…
Bir yandan da kış sezonu cümbür cemaat buyurdu kasabaya. Etkinlikler, atölyeler, konserler, sergiler, kurslar, şunlar ve de bunlar… Hava da nasıl inadına nefis, gün güneşli, insanlar neşeli 😜
Oluyor bakalım bir şekil, olacak da… Ama biraz dinlenmek için bünyem bas bas bağırıyor. Evde öyle dursam ya bir süre kıpırtısız. Okusam, izlesem, yazsam…
Çok geçmiş olsun. Dinlenmek de bir eylem. Biraz durmayı, olanla kalmayı seçmek de. Biz onu seçmedikçe beden bizi mecbur bırakıyor malum. Bir de böyle bakmayı önersem? 🙂 Sevgiler..
BeğenLiked by 1 kişi
Evet, evet. Mümkün mertebe elbette 😉 sevgiyle
BeğenLiked by 1 kişi