Dolunay sabahı… Çok şey olmuştur belki. Yorgunuzdur. Bitkin. Elimizi kaldırmaya mecalimiz olmadan, yürek kırıcı bir hüzünle sabahı etmişizdir.

Belki bomboş geçmiştir zaman, boşaltmıştır bizim de içimizi. Hissiz. Etkisiz. Yarınsız. Gereksiz. Öyle, boş, bomboşuzdur.
Belki şakıyan bir neşeye eşlik etmiş de, henüz kahkahamızı yutkunmamışızdır. Kıpırdayan bir bahar uyanışı doldurmuş içimizi, dansın hakkını verircesine salınıyoruzdur. Sabahlar olmasın çılgınlığında gümbürdüyordur kalbimiz.
Belki sabaha kadar başında beklediği ateşli minik yüzün, nihayet serinlemesinde huzur bulmuş bir iç çekiştir tüm içimizdeki.
Ya da düştüğümüz karanlık bizi cinayete teşebbüs zannıyla kelepçelemiş, hakkımızdaki son kararı bekletiyordur.
Ne olursa olsun. Yeni bir gün. Yeni umutlar. Gün yine doğdu, güzel doğdu, ışıl ışıl merhaba dedi yine hayata çünkü.
Gün aydın olsun ahali…