İnsan ritüeline aşina olunca ve saçları kınaya alıştırınca gayet basit, özlenen ve yinelenmesini beklediğiniz bir olay hâlini alıyor kına yakmak . Bu konuda yazılarım kadar insanlara anlattığım onlarca seferi de sayarsak, yıllardır kına gönüllüsüyüm diyebiriz sanırım.
Annemden, ona da babanesinden ve ona da kimbilir ailenin kaçıncı neslinden kalma bir miras bu. Benden de kızıl saçlı kızıma sirayet eder diye umuyorum. Bakarsın sonra torunlarıma kına yakarım gün gelir.
Her defasında farklı bileşenlerle kına yakmaya çalışıyorum. Bu şekilde hem denemelerden keyif alıyorum, hem de sonuçların sürprizlerini beklemeyi seviyorum. Anlayacağınız hazırlık ve bekleme aşamalarındaki keyfi çoğaltmak mümkün.
Bu sefer annemle beraber kına yaktık. Bir süre önce haşladığım pancarların suyunu saklamıştım buzdolabında. Kıpkırmızı bir renk. Üstüne Kozak üzümlerinin can yakan kızılından hazırlanmış şarap. Tavşan kanı demlenmiş koyu bir çay. Baş ağrılarına iyi gelmesi için tuz, rengi daha iyi mayalaması için şeker, kolay uygulanması ve saçı beslemesi için has Ayvalık zeytinyağı ve saçı güçlendirmesi için yumurta sarısı. Yumurta akını katarsanız kuruma aşamasında saç derisinin çektirmesi sebebiyle baş ağrısına yol açarsınız. Hepsini biraz ılıtıp, kına ile bir güzel yoğuruyoruz ve saça yedirerek uyguluyoruz.
Sonrasında ne kadar bekleyeceğiniz sabrınıza ve zamanınıza bağlı. En az 24 saat beklemenizi öneririm. Ben öyle yaptım bu kez. Annemse 2 gün bekledi. Saçlarım kestane kızılı bir renk aldı. Beklediğimden koyu ve daha kahverengi. Ben kızılın daha ağır basacağını ummuştum. Bir dahaki sefere çay demi yerine kırmızı soğan kabuğunu tercih edeceğim sanırım. Beyazlarda elbette renk koyu kızıl oldu. Bende çok az beyaz olduğu için göze çarpmıyor. Annemin saçlarındaki etkisi daha göz alıcı.
Saçın doğal renginin tonu ve daha önceki uygulamalardan kalan renk sonucu etkiliyor. Annemde çok daha koyu, neredeyse siyaha yakın bir kızıl elde ettik.

Kına doğallığı ile saça, ritüeli ile aile hikayesine katkı sağlayan bir mucize. Eğer bu şekilde değerlendirirseniz uygulama aşamasındaki zorluklar gözünüzü korkutmaz. Saçınızın alacağı renkle ilgili kaygılarınızı bir kaç hafta ara ile yineleyerek farklı tonlar elde etme şansınızın olduğunu bilerek azaltabilirsiniz belki.
Madem dünya değişiyor, madem bu yıl eski alışkanlıklarımıza veda zamanı, madem doğala ve doğaya dönüş adımlarının hızlanacağı bir çağa girdik… O halde baştan başlamakta yarar vardır belki de, kimbilir…