Pezzettino İtalyanca parçacık anlamına geliyor.
Pezzettino, kendinin neyin parçası olduğunu öğrenebilmek ister. Bunun için yüzen’e, uçan’a, tırmanan’a, koşan’a, bilge’ye sorar onların parçası olup olmadığını anlamak için. Herkes parçası eksik olsa, şu an yapabildiğini yapamayacağını söyler. Sonunda Bilge Pat Adası’na gönderir Pezzettino’yu. Orada parçalarına ayrılan adamımız, en sonunda kendisinin de parçacıklardan oluşan halini keşfeder ve mutlu mesut arkadaşlarının yanına döner. Tamamlanmış, anlamış, farkına varmış ve mutlu.
Hikayenin insanın kendi özgül ağırlığının farkına varması, kendini olduğu gibi kabul etmesi, her insanın farklı olabileceğini bilmesi gibi güzel çıkarımları mı; yoksa muhteşem çizim tekniklerinden oluşan ve çocukları bin türlü hayal alemine sürekleyebilecek resimlerinden mi; okunuşundaki sakinlik ve merak uyandıran kelimelerinden mi bilemiyorum; insanı sarıp sarmalayan bir yanı var.
İşte biz de bu nedenle çok sevdik bu kitabı ve defalarca okuyup, üzerinde konuşup, çizimlerinden farklı denizlere yelken açan bambaşka masallar uydurduk.
Güzel kitap, çok güzel.
Kitaptan esinlenip çeşit çeşit yapıştırmalar yapmak, mini mini elleri dev hayal güçlerinin yelkenine bırakmak da cabası 🙂
İşte internetten birkaç fikir: