Çocuklar İçin Kitap Önerileri

Çocukların yaşlarına ve sınıflarına göre kitap önerileri bir noktada önemini yitiriyor. Okumayı öğrenen çocukta ilk önce seri okuma alışkanlığı oluşturmak gerek. Bunun için tekrarlı kelimeleri, ilgi çekici resimleri olan kitaplar yardımcı olabilir. Önümüzdeki yıl okumayı öğrenecek çocuklar için bu anlamda önerebileceğim kitaplara örnekler:

1. Çok Çok Büyük Bir Dinazor – Richard Byrne

2. Maskeli Fare – Julia Donaldson

3. Gergedanlar Krep Yemez – Kemp, Ogilvie

4. Karda Ayak İzleri – Mei Matsuoka

5. Feridun Oral kitapları

6. Caroline Jayne Church kitapları

7. Pezzetino – Leo Lionni

8. Sara Şahinkanat kitapları

9. Yalvaç Ural kitapları

10. M. Waddell’in Küçük Ayı kitapları

Çocuklar biraz daha seri okumaya başladığında puntosu büyük, az sayfalı kitaplara geçilebilir. Anne ve babanın okuduğu gibi kitapları okumaya başladığını düşünerek mutlu oluyorlar. Bunlara örnekler ise;

1. 7×9=Eyvah – Claudia Mills

2. Değirmenler Vadisi – Noella Blanco

3. Benim Kırmızı Arabam – Peter Schössow

4. Kaktüs ile Kirpi – Thorvald Steen

5. Meşe Palamudu Macanda – Nilay Özer

6. Akkuzu Karakuzu serisi – Stefano Bordiglioni

7. Can çocuk İlk okuma kitapları ( özellikle İtalyan yazar kitapları)

8. Konuşan Köpek – Michael Rosen ( serinin Garklayan Gamze gibi diğer kitapları da var.)

Biraz daha kalın ama büyük puntolu, kolay anlaşılır hikayelere sahip kitaplar için önerilerim;

1. Bubela serisi – Joe Friedman

2. Büyümek İsteyen Goril, Karıncanın Ne Olduğunu Bilmeyen Karıncayiyen kitapları – Jill Tomlinson

3. Sakar Fareler Ortalığı Karıştırıyor – Sorrel Anderson

4. Benim Komik Ailem Tatilde – Chris Higgins

5. Ella serisi – Timo Parvela (ilk kitap biraz kalın ama sırayla okunmak zorunda değil)

14. Vulgar Viking serisi ( Odin Redbeard)

Sonrasında çocuğunuzun okuma hızı ve okuma sıklığı size nasıl kitaplara geçmeniz gerektiği ile ilgili fikir verebilir.

Kitap seçimi okuma alışkanlığı kazandırmada en önemli unsurlardan biri. İlki elbette ailedeki okuma alışkanlığı. Üzerinde sohbet edebilmek, çocuğa kitap okuma hevesi ve heyecanı veriyor. Bu anlamda bu kitapları sizin de okumuş olmanız ve üzerinde beraber konuşabilmeniz güzel olur.

Kitap seçerken ben fazla didaktik olmaması, imla hatası bulunmaması, güzel bir Türkçe kullanılması, çocuğun hâyâl gücüne katkıda bulunabilecek hikâyeleri olması gibi özelliklere dikkat ediyorum. Ayrıca mümkün olduğu kadar farklı ülke yazarları ile tanıştırmaya çalışıyorum.

Okumanın önemini anlatmaya gerek yok. Okumak, sizin yaşamınızın bir parçası olduğu taktirde, çocuğunuz için de bir gereklilik ve alışkanlık haline gelecektir.

O halde, okuyalım arkadaşlar 📚😉

Tavşanlı Kitaplar

Çocuk kitaplarında hayvanlar bolca kullanılıyor. Ejderhalar, dinazorlar, tavuklar, karıncalar, tırtıllar, sincaplar, en çok da ayılar, tavşanlar ve fareler… Şahsen gerçek hallerine oranla fazlaca sevimli ve insani hale getirilmeleri çocukları nasıl etkiliyor emin olmamakla beraber; bir şeyleri anlatmada epey işe yaradıkları aşikar.

Evdeki tavşanlı kitaplarımızı aldım elime geçen gün. Ardı ardına okumak, aynı hayvan üzerinden farklı durumları resmetmesi açısından güzel oldu. Çocuklar tarafından, insanların da farklı olabilecekleri bir noktada farkedilmiş midir bilmem? Muhtemelen gereksiz bir evham ve beklenti içindeyim 🙂 Neyse kitaplara geçelim:

tavşan

Bizdeki tavşanlı kitaplar yukarıda gördükleriniz. Hepsinden de ayrı keyif aldığımız bir gerçek. Fakat Peter’ın ve Kurabiye’nin yeri ayrı 🙂

Tavşan Peter’ın Bütün Maceraları

Beatrix Potter’ın epey ünlü, sevimli ve tam anlamıyla İngiliz kitabı. Çocukların kitaptan hem biraz korkması, hem de delicesine sevmelerini anlayabiliyorum. Zira İngilizler bu işi çok iyi yapıyorlar düşüncesindeyim. Çocukları hayal dünyasına çekmeyi, biraz korkutup, sonrasında kibarca rahatlatmayı nefis bir İngiliz üslubuyla başarıyorlar.

peter-rabbit

Tavşan Peter serisi bu anlamda tam bir fenomen. Beatrix Potter 1900’lerin başında İngiltere kırsalında yaşayan bir kadın. Hem hikayeler, hem de çizimler ona ait. O dönemin koşullarında, bu dünyayı yaratması değil belki de, bize ulaştırabilmiş olması mucize. Yarattığı o büyülü dünyada, kendinizi haylaz Peter’ın yanında yaramazlık yapıp, zor bir durumdan kurtulmaya çalışırken buluyorsunuz. Sade, sıcacık çizimleri var. Kitabı ilk gördüğümde beni çeken ilk şey bu çizimlerin masalsı dünyası olmuştu. İtiraf ediyorum, çocuklar henüz bu kitabı onlara okuyamayacağım kadar küçüklerken, kendim için almıştım 🙂 İş Bankası‘na hem kitabın muhteşem baskısı, hem de kusursuz Türkçe için ayrıca teşekkürler.

151201-004-47061E94 (1)

Peter, haylazlığı ile kendini sürekli zor durumlarda bulan minik bir tavşan. Etrafı kardeşleri, kuzenleri, çiftçi Bay Yeşilbahçe, tilkiler, kediler ve kuşlarla çevrili. Hikayeleri masalsı. Mutlaka bir göz atın, özellikle de masal sever biriyseniz.

pro_01peter_img

Kurabiye’nin Orman Macerası

Debi Gliori İskoç bir yazar-çizer. Harika bir dünya yaratmayı başarıyor bu kitapla.

hangi-cocuk-kitaplari-kurabiyenin

Oldukça kalabalık, çalışkan ve sevimli bir ailenin, en korkak ve en minik üyesi ile tanıştırıyor bizi, Kurabiye ile.

kurabiye-5

Minik tavşanımız Kurabiye, dünyada sayısını bilemeyeceği kadar olağan ve sıradışı şeylerden oluşan bir korku listesine sahip. Uzayan bu listenin içinde aklınıza ne gelirse var. Hayatı zor. Ağaç trolleri, Ancak en büyük korkusu ile tanışması, listesindeki bazı büyük korkuları ile yüzleşmesini sağlıyor. Sonrasında ne oluyor dersiniz?

Kurabiyenin Orman Macerası

Korkuları olan çocuklar için, sohbeti başlatmak için faydalı; ancak henüz 3 yaş altındaki korku nedir bilmeyen minikler için henüz erken bir kitap olabilir. Biz 5 ve 7 yaşındaki çocuklarımla Kurabiye’nin korkularının taklidini yapıyor, sesleri ile birbirimizi korkutuyor ve sonra Kurabiye’yi sarıp sarmalıyoruz.

Felix Dünya Çocukları ile Birlikte

Pek çok dile çevrilen, benim tesadüfen Migros’un indirimli kitapları arasında keşfettiğim bir kitap. Yazarı Annette Langen, bir Alman.

Letters-from-Felix-series

Bu seferki kahramanımız bir oyuncak tavşan. Sofi’nin en sevdiği oyuncağı. Bir gün denize düşüyor ve derken dünyayı gezmeye başlıyor. Her gittiği yerden de, orayı anlatan bir mektup yazmayı ihmal etmiyor. Kitapta gerçek zarfların içinde Felix’in Sofi’ye yazdığı mektuplar var. Gerçek bir macera ve oldukça başarılı bir dil. Doğrusu epey ilginç ülkeler ve adetler var. Çocuklarla bu konularda sohbet etmek de çok keyifli. Rastlarsanız şans verin derim.felix-dunya-cocuklariyla-birlikte20130923161728

Elif’in Bahar Bayramı

Şurada uzun uzun yazmıştım bu seri ile ilgili. Güzel kitap. Bahar tavşanı başrolde 🙂

ilk-okuma-kitabim-elif-in-bahar-bayrami908c27125881338d98b51633f84a3f25

Zıp Zıp Tavşanın Havuç Rüyası

Hikaye sevimli ve anlatımın güzel bir ritmi var. Fakat çizimler özensiz ve ne yazık ki Türkçe yazım hataları ile dolu. Bu nedenle önereceğim bir kitap değil aslında. Öte yandan çocuklar çok seviyorlar 🙂 Sanırım komik geliyor onlara.

Tavşanlar tatlı hayvanlar, öyle değil mi? 🙂

Kitap Okuyan Çocuklar

Kitap okumak çok önemli benim için. Çocuklarımın da bu alışkanlığı kazanmalarını istiyorum. Çünkü inanıyorum ki kitap okumak insanı geliştirir, farklı dünyaları tanımasını sağlar, eğlendirir, kendini ifade etmesini güçlendirir, muhabbeti güzelleştirir ve ufkunu açar. Bu sebeple de elimden geldiğince kitapla haşır neşir olmalarını sağlıyorum yavruların.

Her akşam yatmadan önce kitap okurum onlara. Bazen kucağımda olurlar ve resimlerine baka baka okuruz. Ama genelde yatarlar ve ben koltukta oturup okurum onlara. Bu önemli bence, çünkü çizimlere göre değil, kendi hayal ettikleriyle canlanıyor sözcükler, hikayeler bu şekilde. Bir süredir şiir de okumaya başladım. Ancak çocuk şiirleri konusunda çok zayıf edebiyatımız. Ben de elimde ne varsa onu okumaya başladım şiir adına.

İkisinin birlikte olduğu kadar ayrı ayrı da kitapları var. Kendi kitaplıklarına koyuyoruz bunları. Bizim de ayrı bir kitaplığımız var elbette. Her akşam birer ikişer kendileri seçer okunacak kitapları, birkaç tane de ben seçerim.

Ela’nın ayrıca çıkartma kitaplarına karşı da bir ilgisi vardı zamanla azalsa da. İş Bankası’nın oldukça güzel kitapları var bu şekilde. Yapıştırmalar bittikten sonra kitap gibi üzerine hikayeler yazarak okumak da mümkün.

Eğlenceli Çıkartmalarla OtomobillerÇıkartmalı Kıyafetleriyle Moda Tasarımcı - Kış KoleksiyonuEğlenceli Çıkartmalarla Oyun EviEğlenceli Çıkartmalarla Tarihi KostümlerÇıkartmalı Kıyafetleriyle Moda Tasarımcı - Yaz KoleksiyonuEğlenceli Çıkartmalarla Dinazorlar

Buna ek olarak çizimlerine hayran olduğum, Ayşegül serisini anımsatan Sarah Kay de favorilerimizden. Yapıştırmalardan sonra elinizde güzel bir kitap oluşuyor.

Bir süredir babalarının neden hiç bizim gibi kitap okumadığını soruyorlardı. Kocam roman okumaktan pek hoşlanmaz. Gerçeklik ve fayda onun için önemlidir. Bu nedenle araştırma kitaplarını, ekonomi kitaplarını okumayı tercih eder. Genelde de okuma kaynağı internettir. Bu sebeple elinde basılı kitap görmek zordur. Çocukların da doğal olarak ilgisini çekmiş bu durum.

Biz de her akşam yatış seromonisi öncesi karar verdiğimiz kitap okuma saatini yapmaya başladık. İlk gün pek verimli geçti denemez. Ege’nin uykusu vardı. Mızıkladı. Ela gayet güzel uyum sağladı. Biz odadan ayrıldığımızda kocam elinde hala kitabı okuyordu 🙂

Çocukların kitapla keşfedecekleri büyüyü öğrenmelerinin en kolay yolu bizi okurken görmeleri. İkincisi kendilerini bu dünyaya ait hissetmeleri, yani kendi kitapları, kendi kitaplıkları olması. Üçüncüsü ise ilgi alanlarına göre kitap seçimi. Sonrası iyilik, güzellik…20150523_124116

Çocukların İran’la tanışması: ilk adım

Londra’da İranlı biriyle tanışmıştım. Bize yüzyıllardır komşu ve hatta aynı ülke insanı olan Persler hakkında ne kadar da az şey bildiğime şaşırmıştım onunla konuştukça. Bir kere bembeyaz bir ten ve kara kıvırcık saçlarla, son derece modern ve zeki bir insandı. Pers kültürü o zaman ilgimi çekmeye başladı.

İran, çok eski bir tarihe ve muhteşem bir kültür zenginliğine sahip. Persler dünyada uzun zaman pek çok alanda lider durumdalar. Özellikle sanat, müzik ve edebiyat alanında, sağlık ve astronomi konularında öncü durumdalar.

Kültürlerini derinlemesine bilmek, kendilerine has baharatları ve tarifleriyle bir masa hazırlamak, bilime ışık olmuş nice medreselerinden birinin bahçesinde bir kahve içmek, bir akşam ud dinlemek, edebiyatlarını bilmek, kitaplarını okumak istiyorum. Aslına bakarsanız bunları Türkler de dahil en az 20 millet için can-ı gönülden istiyorum ya, neyse…

Belki de biraz daha erken başlamak gerekiyordu bu merakın içimi gıdıklamaya başlamasına. İşte bu düşünce ile çocuklarımı mümkün olduğunca geniş bir edebiyat yelpazesi ile tanıştırmaya çalışıyorum.

İran edebiyatını biraz araştırınca, çocuklar için farklı anlatım ve çizimleri ile bambaşka kitaplar keşfettik. Çocuklar da çok zevk alıyorlar. Ayrıca hikayelerin, verilmek istenenlerin kinayelerle, yan anlatımlarla, farklı teşbih ve sembollerle anlatılması çok hoşumuza gitti.

20150106_0801592

Samed Bahrengi’nin Küçük Kara Balık‘ı malumunuz oldukça bilinen bir çocuk kitabı. Bunu çocuklar için daha Ela 2 yaşlarındayken almıştım. Uzun bir hikaye olduğu için tamamını okuyamamış, bölüm bölüm anlatmıştım. Sonra resimler üzerinden sohbet ettik ama kitabın tamamındansa, içindeki parçaları hikayeleştirmek yaş itibariyle çocuklara daha uygun geldi.

Kitapta dünyayı keşfetmek isteyen bir minik balığın yaşadıkları anlatılıyor. Etraftan gelecek engellememeler, karşılaşılan zorluklara karşı tutum, macera ve merak duygularının içselleştirilmesi çok güzel bir anlatımla veriliyor.

20150106_0802432

Yıldız ve Dedesi, Nefise Nine kitabını andırıyor bana. Burada da anne ve babasının anane ve dedeye emanet ettiği Yıldız’ın maceralarını okuyoruz. İran’da da çocukları büyüklere emanet etmek epey yaygın anladığım kadarıyla.

Yıldız, dedesi ve ananesi ile çeşitli oyunlar oynarken, okuyanlara yaşlıları anlamakla ilgili bir sohbet imkanı veriyor.

20150106_0802222
Özellikle Ela’nın dedesi ile özel bir ilişkisi var. Bu kitap dedesini her özlediğinde başucu kitabı oluyor.

Bayan Elma ve Bay Karpuz; anne ve babasının konuşmalarına kulak misafiri olan kahramanımızın kafasında canlananlardan yola çıkıyor. Farklılıkların bize kattıklarını, olanları farklı yorumladığımızda bambaşka dünyaları keşfedebileceğimizi eğlenceli ve oldukça komik olabilecek şekilde anlatıyor.

Kitaptan sonra çocuklarla ya masa sandalye olsaydı, ya sokağımız gökyüzünde olsaydı, ya gözlerimiz yüzümüzde değil de parmaklarımızda olsaydı gibi muhabbetlerle eğlenmek çok zevkli oluyor.

20150106_0802142

Küt Küt Küt, annesinin yanından, güvenli yuvasından dünyayı keşfetmek için ayrılan ve bin yıl sonra geri gelen küçük adamın hikayesi. Benim favorilerimden. Okunması zevkli, resimler farklı. Yolculuğun kendisinin de varılacak yer kadar zevkli olduğunu anlatmayı sevdiğimden olsa gerek, biz çok eğleniyoruz minik adamı okurken.

20150106_0802302
Benim en sevdiğim kitaplardan biri. Dünyayı gezin, dolaşın mutlaka; bu mutluluğun elinizde olduğunu daha iyi anlamızı saplayacak yegane güzelliktir.

Gönül rahatlığı ile 3 yaş sonrası tavsiye ederim. Çocuklarınızı komşudaki bu derin ve güzel kültürle tanıştırın… 🙂

Nefise Nine – Tegrid en-Neccar / Maya Fedavi

Arap edebiyatına sardırdık bu günlerde. Farklı bakış açıları, farklı anlatımlar, biraz bizim masallara benzerlikleri ve değişik çizimleri ilgimi çekiyor. Nefise Nine de görünce hemen ilgimi çeken kitaplardan. Ürdün’lü bir kadın yazar olan Tegrid en-Neccar tarafından yazılmış.

Nefise Nine, Macit’in ananesi. Bir ressam. Macit, anne ve babasının bakanlıktaki yoğun bir günlerinde ananesi ile vakit geçirme şansını buluyor. Tüm gün boyunca o kadar farklı şeyler yapıyorlar ki;

– kahvaltı olarak meyve karışımı yiyorlar.

– beraber sabah jimnastiği yapıyorlar.

– Nefise Nine resim yaparken, Macit de ananesinin onun için hazırladığı mini resim atölyesinde resim yapıyor.

– Nefise Nine’nin tablolarını teslim etmek üzere bir müzeye gidiyorlar.

– parkta öğle yemeği yiyorlar.

– eskici Ebu Bekir’i ziyaret ediyorlar. Nefise Nine hurdaları birer sanat eserine dönüştürecek olmanın heyecanı ile birşeyler alıyor.

Günün sonunda Nefise Nine tam uykuya dalmışken gelen babası, Nefise Nine’nin yaşlandığından dem vurunca, bu durum, Nefise Nine’nin tüm gün enerjisine şahit olan Macit’in çok hoşuna gidiyor. Gün bahçede Türk kahvesi ve meyve suyu eşliğinde tamamlanıyor.

Çizimler güzel. Harika bir suluboya tekniği. Türk kültürüne ve gerçek yaşama yakın anlatımlar. Ela’nın (5,5 yaş) ve Ege’nin (4 yaş) en sevdiklerinden oldu.

Biraz daha detaylı bir inceleme için buraya göz atabilirsiniz.

20150113_212315-e1421313570844 20150113_212338-e1421313553492 20150113_212427-e142131350252720150113_212413-e1421313534658


Kağıt Bebekler – Julia Donaldson

Julia Donaldsons’ın pek çok kitabını zevkle okuyoruz çocuklarla. Çizgilerin içindeki ayrıntılara, özellikle de Axel S. çizmişse bayılıyoruz.

Kağıt Bebekler Rebecca Cobb’un çizimleri ile canlanan oldukça sevimli bir hikaye. Bir çocuğun hayal gücünün enginliğine giden yolu aydınlatacak minik bir materyalle neler olabileceğini nefis bir naiflikle anlatıyor.

Bir zamanlar kaplan şeklinde terlikleri olan bir kız ve annesini beraber kağıt bebekler yaptılar.

20150113_212557-e1421760852350

20150113_212627-e1421760832958Onlarla türlü çeşit oyunlar oynuyor küçük kız. Evdeki eşyalar, diğer oyuncaklar, yiyecekler ve hatta annesi bu oyunlara eşlik ediyor, onları renklendiriyor. Bu arada kağıt bebeklerin tüm zorluklara karşı birlikte hareket etmeleri, birlikte olduklarında hiç korkmamaları, neşe içinde oyunlarına devam etmeleri çok ritimli bir şarkıyla anlatılıyor -ki özellikle bu kısımlar annelerin çocukları eğlendirebilecek türlü şaklabanlıklar yapmalarına izin veriyor.

20150113_212645-e1421760804437

Kağıt bebekler diğer pek çok şey gibi küçük kızın zihnindeki yerlerini andıkları sırada, kızımız da büyüyor. Ve onun da bir kızı oluyor, beraber yepyeni kağıt bebekler yapabilecekleri bir kız 🙂

20150113_212702-e1421760761359

Biz hikayeyi çok sevdik. Her gece bir kucakta, bir yatakta 2 kez okunuyor ve bir sürü sorular soruluyor. Mesela zihin ne demek, neden hiç korkmuyorlar, neden iki burunlu, isimleri ne, konfeti ne demek vs… Böylece hem yeni kelimeler, hem de kavramlarla tanışmış oldular.

Ayrıca kağıt bebeklerin beraber söyledikleri ve tekrarlanan bir şarkıları var. Güfte güzel, beste sizin yeteneğinize kalmış.

Sonrasında kendi kağıt bebeklerinizi yapıp, harika bir etkinlik yaratabilirsiniz.

Tavsiyemizdir, okuyunuz, okutunuz efem 🙂

Kağıt bebekler hakkında bakşa bir değerlendirme okumak isterseniz, bu konuda görüşlerine çok değer verdiğim ve severek takip ettiğim Yeliz’in yazısını okumanızı öneririm.

Diğer Julia Donaldson kitapları için : tık ve tık

Pek şahane bir yazar ve kitapları: Sara Şahinkanat

Akşam banyosundan sonra benim bıdıklara “hadi kitap seçin” diyorum. Kuzular seçtikleri kitapları yanıma bırakıyor ve kızım ranzasına tırmanıyor, oğlum yatağına yerleşiyor. Ben önce onların seçtikleri kitapları okuyor, uykuya çeyrek kala “sıra annenin kitabında” diyerek kendi kitabımı sesli okumaya başlıyorum. İşte o anlar pek güzel. Hele bir de bu esnada yavrular uyuyakaldı mı, misss 🙂

20150125_110904

Aslında çocukların kitaplarını anlatacaktım ben: Her ikisi de bu seramoniye ve dolayısıyla kitap okumaya bayılıyor. Ege bir kitaba her daim aynı ilgi ve iştahla saldırırken; Ela bir kitaba takılıp kalmayı tercih etmiyor. Bu süreci gözlemlemek, onların bu farklılıklarını bilerek hareket etmek çok zevkli. Kendimce eğleniyorum işte 🙂

Ela ile zaman zaman D&R’a gidip kitap alıyoruz. Hiç kitap okuma etkinliğine katılmamıştık. Yurtdışında hiçbir şeye değil ama, sadece çocuk kitapları satan kitapçılara hep özendim ben. Hatta Meg Ryan ile Tom Hanks’ın “Mailiniz Var (You’ve Got Mail)” filminden aklımda kalan en güzel sahneler de çocuk kitapçısında geçen sahneler.

Geçtiğimiz günlerde ilk kez bir yazarın kitap okuma etkinliğine katıldık sevinçle. Anadolu yakasında Caddebostan Sahilyolu’ndaki minik “İyi Cüceler” kitapevinde; Sara Şahinkanat’ın Üç Kedi Bir Dilek kitabını dinledik yazarın sesinden.

13122013141635_SaraSahinkanat3

İyi Cüceler minik, sıcak, son derece sevimli bir çocuk kitap evi. Yolunuzu düşürün mutlaka. Bize uzak olduğu için nadiren gidebiliyoruz 😦

Ela çok mutlu oldu. Sara Şahinkanat harika bir okuma yaptı. Kitabı kocaman, dev boyutlarda bir edisyonundan okudu ve çocuklar bayıldılar haliyle. Sonrasında tüm kitaplarımızı imzalatmak istedik kendisine ama bekleyenlere ayıp olmasın diye sadece Yavru Ahtapot’u ve Üç Kedi Bir Dilek‘i imzalattık iki kardeş adına. Biri Ege’ye, biri Ela’ya 🙂

uckedibirdilek-kapak

Kitap, Ayşe İnan Alican’ın harika çizimleri ile hayat bulmuş. Piti, Pati ve Pus isimli şahane kedicikler, onları koruyup sevme hissi uyandıracak kadar canlılar. Kayan yıldızlar, leylek hanımın dahil olduğu bir oyun, çatılarda yıldızları seyretmeler, kömür tozlarına bulanmalar, boğaza takılan kılçıklar… Kitap arkadaşlığın nelere kadir olduğunu anlatan harika bir macera. Özellikle 2-5 yaş çocukların bayılacağı türden.

Yeri gelmişken; Sara Şahinkanat kitapları, özellikle de Ayşe İnan Alican çizimleri eşlik ettiğinde nefisler. Her birinde naif, ilgi çekici, sıcacık bir öykü var. Biz her birisini ayrı bir zevkle okuyoruz. Çizimler de hikaye gibi kendine has, zevkli, eğlenceli ve komik 🙂 Hepsini de defalarca okumuş bir anneden tavsiyedir.

yavru-ahtapot-kapak

web_sara_sahinkanat

Yavru Ahtapot Nino, 8 kollu olmaktan dolayı çok mutsuzdur. Her sabah giyinirken aynı terane zorlamaktadır onu. Taa ki o sabah yılan balığını ve yavrularını o zor durumda bulana kadar. O sabahın kahramanı Nino, kahramanlığının sebebi de cesareti ve 8 koludur. İnsanın farklılıkları ile kendini sevmesi ve vücudu ile mutlu olması, bundan daha tatlı anlatılabilir mi?

Bizim dinleme şansımız olmadı henüz, ama yine kocaman kitaplardan harika bir anlatımı olduğuna eminin Sara Şahinkanat’ın Nino’yu.

Ayrıca bu kitap, Soma faciası sırasında benim durumu çocuklarıma anlatabilmeme de faydalı oldu. Zira o dönem biri 3, diğeri 5 yaşında idi. Göçük altında kalma olgusunu, anlayabilecekleri şekilde anlatmada çok faydalandım.

309082

Maymun Kral Muni, biraz afacan galiba 🙂 Bir önceki oyunda mızmızlık yaptığı için oyna dahil etmez arkadaşları onu. O da eğlenceli bir yol bulup, dahil olur oyuna. Biraz zorluk çıakrsa da arkadaşlarına, onların da minik bir sürprizi vardır Muni afacanına. Hep beraber eğlenmenin bir dolu yolu var, yeter ki arkadaşlar affetmeyi ve gülmeyi unutmasınlar.

436022

İki kardeş anneleriyle güzel bir gün geçireceklerdir. Ve elbette kanayan dizlerinden, acıkan karınlarına, doyurmaları gereken bir minik kedi yavrusundan, martılara, yırtılan bir yelkenden, gölgede okunan Üç Kedi Bir Dilek kitabına kadar pek çok şeye ihtiyaçları olacaktır. Neyse ki annelerinin muhteşem bir çantası vardır ve tüm bunları düşünmüştür. Acaba çanta mı, yoksa miniklerin muhteşem annesi mi düşünmüştür tüm bunları?

annemincantasi-02

Yine Ayşe İnan Alican çizimleri. Nefisler. Üstelik Ela ve Ege yaşlarında bir abla-kardeşin çizimleri var. Daha ne isterim?

kim_korkar_kirmizi_baslikli_kizdan_ciltli_2009_10_13_88679

yavrukurt_02-334_b

Kırmızı Başlıklı Kız masalını hepimiz biliyoruz değil mi? Peki minik kurdun ağzından dinlediniz mi hiç? Minik kurdun kırmızı başlıklı kızdan, büyükannesinden ve en çok da avcıdan kendini koruyarak, ormanda tek başına geziye çıkabilmesi için neler yapması gerekli biliyor musunuz? Annesi bir bir öğretiyor yavrusuna. Bu arada biz de harika yuvalarına misafir oluyoruz. Nefis çizimler, harika bir bakış açısı ve naif bir masal… Kitap hakkında başka bir yorum da okumak isterseniz tıklayın 🙂

Sırada Beyoğlu Macerası var 🙂

phpThumb_generated_thumbnail

Bu arada Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız’dan dışındaki kitaplar Yapı Kredi Yayınları’ndan. Beyoğlu’ndaki ana binada %20 indirimli alabilirsiniz. Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız’dan ise Kır Çiçeği Yayınları’ndan çıktı.

Çocuk Kitapları Öneri Listesi

Çocuklarıma okuduğum kitapları yazıyorum buraya. Ama bir yandan sürekli çocuklara farklı neler okuyabilirim, başka neler var diye de bakınıyorum. Bu arada farklı bakış açıları ve kültürlere sahip insanların önerilerinden de çok faydalanıyorum. İşte şimdi size Mehmet Ali Başaran‘dan bir kitap önerisi listesi. Bazılarını okudum, bazıları da çocukların uygun yaşlara gelmelerini beklediğim için listede. Değerlendirmenizi öneririm.

Detaylara bakmak için buraya ve buraya gidiniz lütfen.

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi – Luis Sepulveda – Can Yayınları

Küçük Prens değil Küçük Kara Balık’tı benim favori kitabım. Bu kitabı okuyana dek! Omzunuza şirin bir kuş konsun, nasıl bir his kaplar içinizi. İşte böyle! Bir çocuk kitabı nasıl olmalı, büyüklere nasıl okutacağız bu kitapları sorularına verilmiş şık bir cevap. Hızlı, muzip, zekice kurgulanmış, bol şenlikli bir eğlence. Üstelik derince. Dile kolay: 48 dile çevrilmiş bir roman. Maceraya bekleniyorsunuz.

Gagalar, Patiler ve Başka Güzel Şeyler – Faruk Duman – Can Yayınları

Hayvan dostlarımızın dünyasına yakından bakıyorsunuz. İç açıcı, nefes açıcı, sevgi açıcı, ilgi açıcı denemelerin elinden tutup ilerliyorsunuz. Hayvan deyip geçmiyor, hayretlerinize hayretler ekliyorsunuz. Bütün bunları hiç sıkılmadan yapıyorsunuz. Yetmez mi?

Ortanca Balık – Hanzade Servi – Tudem Yayınları

Bu kitabı karım okuyor, ben dinliyordum. Hatırlıyorum, özellikle yarısına gelene kadar güle güle bir hâl olmuştum. Öyle ki az kalsın kanepeden yuvarlanıyordum! ‘Bu kitabın yazarı olmayı çok isterdim’, dediğim, bilmem kaçıncı kitaptır. Hoş tatlardan bir başkası kalıyor geriye, sizinle. Yepyeni bir meyve tadar gibi. Uruguay’da mesela.

Aisopos Masalları – Nurullah Ataç – YKY

Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit misali, hayvanlar aracılığı ile insan’a insanları anlatan kıssadan hisse, atasözü tadında masallar. Hayvan masallarının atası, üstadı Ezop’tan geliyor. Nurullah Ataç titiz bir çeviri ile eşlik ediyor. Türlü türlü hayvanlık halleri insanlara çok şey söylüyor. YKY yine güzel bir baskı yapmış. Çikolata gibi kitap arkadaş. Gel vatandaş!

Hayvanlar Toplantısı – Erich Kastner – Can Yayınları

Çocuklara pek çok konu kuru kuruya anlatıldığı için mi acaba başarı sağlanamıyor? Yazarlara bu yüzden ihtiyaç duyuyor olabiliriz. Hatta edebiyat bunun için var denebilir. Sulu sepken yağarken fark etmek için, dank etmek için, sezmek, duymak, görmek, bilmek için. Mesele, bilmekleri giyinebilmek, öyle değil mi? Kitaplar bunu sağlayabilir. Sağlamasını yapalım!

Güneşi Bile Tamir Eden Adam – Behiç Ak – Günışığı Kitaplığı

İsmi ele veriyor kendini, önemini. Bu çağın çocuklarını tüketim çılgınlığının şerrinden koruyacak ilaç gibi bir kitap. Karikatürcü, çizer, yazar Behiç Ak, dünü bugüne bağlıyor. Bağlarken ak’lıyor. Tamir Sevaptır, demiş Mustafa İslamoğlu. İslam’dan hiç “bahsetmeyen” bu kitaplar çocukları İslam’ın, temiz fıtratın, doğanın oğlu veya kızı yapacak. İnsanlığın ortak iyiliği tecelli edecek. Dünya daha güzel bir yere gelecek, yaşamak nimeti, daha fark edilesi hale gelecek.

Kim Duma Dum Kime – Gökhan Özcan – Uğurböceği Yayınları

Her iyi yazar çocuklara yazmıyor. Yazanların acaba ne kadarı çocuklara yazmanın hakkını verebiliyor? Bilmiyorum ama Gökhan Özcan bunu başarıyor doğrusu. Keyifle okuyor, daha yok mu, diye soruyoruz.

Para Diye Birşey – Fatma Börekçi – Salıncak Yayınları

İşte kıyıda köşede kalmış iyi bir kitap daha. Dili çok iyi. Kulağı çok iyi. Burnu iyi. Gözleri keskin. Sınıfta geçen 15 öykü. Bir bardak ılık süt içer gibi okuyorsunuz. Afiyet olsun!

Levent – Mustafa Orakçı – Timaş Çocuk

Levent, fırlamanın teki! Kendisi gibi arkadaşları ve başa bela bir kardeşi var. Eli işte gözü oynaşta. Hep bir macera. Seyyah mı olacak ne, gitmediği yer yok. Çanakkale, Pamukkale, Rize, Mardin… Allah bilir, şimdi nerde? Alttan alta bizi ilgilendiriyor ve bilgilendiriyor. Mustafa Orakçı daha ilk sayfada, kendini tanıtırken sanatını konuşturmaya başlıyor.

Masal İçinde Masal – Gianni Rodari – Can Yayınları

Bu ismi bir yere yazın. Her kitabı okunmaya fazlasıyla değer. Rodari, Masal İçinde Masal’da eski ve yeni masalları siz “vay be!” derken öyle bir harmanlıyor, bağlıyor ve çözüyor ki! Her masala üç farklı son yazılmış. Artık hangisi işinize gelirse! Hayranlık uyandırıcı bir üretkenlik, ufuk açıcı bir rehberlik. Cambaz gibi bir yazarın bahçesine gelin, şaşın kalın.

Çocuklara En Güzel Masallar – Aziz Nesin – Nesin Yayınları

Usta anlatıcı Aziz Nesin’den derin göndermelerle örülü masallar. Çocuklara hitap eden kaliteli kitaplar ‘büyüklere’ de hitap eder az çok. Bu kitap sanki önce büyüklere yazılmış, sonra küçüklere. Büyüklerin çocukluğuna yazılmış mı demeli yoksa. Her hal ve şartta bir kült kitap var karşımızda. Cumhurbaşkanına da hediye edilebilir, 2-C sınıfı başkanına da.

Arkadaşım Horoz, Leylek Ve Diğerleri – Güldem Şahan – Tudem Yayınları

Bu kitabı okuyanların içinde hayvan sevgisi yeşerecek, dal budak salacak. Evet, hayvanlara içten bir bakışla oluşturulmuş, sıcacık öyküler. İnsanların hayvanlarla sağlıklı ve cana yakın ilişki kurmalarını cazip bir teklif haline getiriyor yazar. Hayvanları köleleştirmeden, esir etmeden çok sevebiliriz. Onlardan çok şey öğrenebiliriz. Şaşılacak derecede çok şey. Çünkü her biri ayrı birer mucize!

Bir Şeftali Bin Şeftali – Samed Behrengi – Can Yayınları

Apolitik, fastfood tatsızlığında, boyalı, barbili, mırın kırın kokan, ııı mııı eden, vıcık vıcık kitapları çöpe atın. Samed Behrengi size “iyi uykular” değil, “günaydın” diyor. Küçük Kara Balık’ı okumuşsunuzdur. Bu defa dalından kopmuş bir şeftali anlatıyor hikâyeyi. Bundan böyle şeftali yerken, Behrengi’nin Şeftalisi aklınıza gelecektir. Boyun eğmeyen bir Şeftali.

Mutlu Prens – Oscar Wilde – İş Bankası Yayınları

 

Müthiş bir zeka ürünü, leziz mi leziz bir mizah sonucu, zımba gibi bir kitap. İyi bir çocuk kitabı sadece çocuklar için değil, yetişkinler içindir de. Yetişkinler için de değerli, eğlenceli ve esinleyici. Mustafa Ruhi Şirin boşuna demiyor: “Her masal galipleri ve mağlupları ile bir savaş alanı. Eğer masallar üzerine kuyu kazar gibi düşünürsek politika sanatı’nın birçok girift noktasını masallarda bulabiliriz.”

Momo – Michael Ende – Kabalcı Yayınları

Momo ya da zaman hırsızlarının ve çalınmış zamanı insanlara geri getiren çocuğun tuhaf öyküsü. Avrupa Gençlik Kitap Ödülü Şeref Listesi’nde yer alan, 38 dile çevrilmiş efsane bir kitap. Yazarın hayal gücü karşısında saygıyla eğiliyorsunuz. Derken yeni bir Michael Ende kitabı okumak için derhal harekete geçiyorsunuz. Bitmeyecek Öykü’yü, sonracığıma, Özgürlük Hapishanesi’ni elinize alıyorsunuz. Kaçarı yok!

Pinokyo – Carlo Collodi – İş Bankası Yayınları

 

Piyasada yığınla çocuk klasiği çevirisi var. Ne var ki çoğu özensiz, kötü, çakmanın çakması kitaplar. Çok az yayınevi özenli, kaliteli iş yapıyor. İş Bankası Yayınları onlardan biri. Kitapları orijinal aslından, eksiksiz çevirileriyle sunuyor. Kaldı ki bazıları 100 Temel Eser içinde yer alan bu klasikleri çok uygun –sabit – bir fiyata (3 TL) satmaları ayrı bir güzellik. Pinokyo sevimli sempatik, hayli naif bir kahramanmış. Tadı damağımda kaldı.

Ağaca Tüneyen Baron – Italo Calvino – YKY

Usta yazarın, soylu bir aileden gelen, on iki yaşındayken babasına isyan edip ağaca çıkan ve bütün ömrünü ağaçlar üstünde geçiren bir çocuk üzerinden kurduğu ütopyayı okuyorsunuz. Güçlü kalem, yaratıcılık ve derin göndermeler bir arada. Bu da mı “çocuk kitabı”!? Atalarımız adlı üçlemeye ait bu kitap bir nevi insanlık tarihi hikâyesi. Her yaştan okur için.

Kır Kurdu Kitap Kurdu – Bibi Dumon Tak – İletişim Yayınları

Tibet Öküzü’nden Ebabil Kuşu’na, Mirket’ten Bonobo Maymunu’na birbirinden ilginç 40 hayvan anlatılıyor bu kitapta. Her hayvan bir mucize. Yok artık, diyorsunuz, daha neler! İnsanın aklı almıyor. İnsan hayvanları layıkıyla tanıyınca “hayvan” diye hakaret etme cahilliğinden sıyrılmakla kalmıyor, üstüne bir de, hayvanlara “sayın” diyerek hitap edesi geliyor. Kitap Allah’a inanmayanları yine kabak gibi ofsatta bırakırken, iman edenlerin imanını arttırıyor. Anlatımı 10 numara.

Bir Masal Anlat – Filiz Özdem – YKY

15 yazar 15 masalı yeniden anlatıyor. Herkesin bildiği masallar bu defa günümüzde geçiyor. Öyle ki Gezi Olaylarına da yer var, Barış Gelini’ne de… Masallar yeni biçimler ve ruhlar kazanırken hissediyorsunuz, yaratıcılık kıvıl kıvıl. Asıllarından iyi diyeceğimiz hale gelmiş masalların çoğu. Yorum’un, yeniden yazım’ın gücüne inanıyorsunuz.

Şeker Portakalı – Jose Mauro De Vasconcelos – Can Yayınları

Vasconcelos’a göre insanın düş gücü yardımıyla ortaya çıkarttığı özel bir yeteneği vardır. O da gerçeği değişik biçimlerde tahayyül ederek güzelleştirmek ve yüceltmektir. Dolayısıyla insan, çocuk kalbinin derinliklerinde gizli olan bu yeteneği koruduğu sürece mutluluk kapısını aralar, diyor Üzeyir Gündüz, Şeker Portakalı’nın yazarını, “acıların mayaladığı bir yazar” olarak tanıtırken. “Öylesine rahat, öylesine akıcı, öylesine samimi bir dil kullanıyor ki, sanki yazar olmaya çalışmamış da anasından yazar olarak doğmuş.” Vay be!

Şişkonun Bütün Adamları – H. Salih Zengin – Ağaç Yayınları

Nane, Filozof, Sırık, Palaska, Fıçı, Dört İşlem, Pasaklı, Keçe ve Tırmık. Bir yurtta kalan bu dokuz kahramanın başı, belletmen Kılkuyruk ile fena halde derttedir. Asıl dert gerçekte Kılkuyruk değil, birbirleridir. Mizahın ve hüznün kol kola yürüdüğü “Şişkonun Bütün Adamları” her yaştan insanın zevkle okuyacağı kaliteli bir çocuk romanı…

Yazar bir ıslıkla, şişkonun bütün adamlarını toplamış, 14 yıl sonra serinin 2. kitabı da yayınlanmış. Maceraya devamla…

Geyçek Kuybağa Pyens – Kaye Umansky – Çizmeli Kedi Yayınları

Dili ve mizahı üst düzey bir kitap. İlk sayfasından son sayfasına bu kadar eğlenceli bir kitap daha okumadım. Çizimleri de bir hayli komik. Kurbağa Prens hikâyesinin gerçekte nasıl olduğunu okuyun da ağlayın! Veya gülmekten ölün. Tercih sizin.

Kitaplardan Korkan Çocuk – Susanna Tamaro – Can Yayınları

Kitaplardan Korkan Çocuk, Susanna Tamaro’nun en sevilen çocuk kitabı. “Küçük Leopold, daha sekiz yaşındadır, gerçekten de kitaplardan çok korkmaktadır. Her yıl olduğu gibi sekizinci doğum gününde de, annesiyle babasının getirdikler armağan paketini heyecanla açar, ne yazık ki, o çok sevdiği, sahip olmak için can attığı bir çift koşu ayakkabısı yerine parlak kaplı iki kitapla burun buruna gelir. Hıçkırarak ağlamaya başlar. Kitapları öfkeyle yere fırlatır, gider odasına kapanır. Annenin babanın üzüntüsü büyüktür. Leopold de kendince haklıdır. Çünkü hangi kitabı açsa kara kara harfler, kara kara lekeler havalarda uçuşmakta, çocuğun başı dönmektedir. Oğullarının bu kitap korkusu hastalığını yenmek için annesi babası çareler ararlar, onu doktora götürürler, cezalandırma yoluna başvururlar. Sonunda Leopold, çareyi evden kaçmakta bulur. Kitap okumayı seven çocuklar ona kızmasınlar. Çünkü Leopold de haklı. Ama zaten bu kitabın büyüleyici yanı, onun evden kaçmasıyla başlıyor.”

Hayvan Öyküleri – Hüdayi Kalender – Uğurböceği Yayınları

Gerçek hayattan alınma, yaşanmış, yaşayanlarca anlatılmış 25 öykü. Hayvanların zekâları, dayanışmaları, fedakârlıkları karşısında insan hayret ediyor, ister istemez büyüleniyor. Hayatı paylaştığımız hayvanlara bakışımız olması gereken saygı ve sevgi seviyesinde değil ne yazık ki. Bu kitap bilhassa doğadan kopartılmış ortalama şehirli ve ortalamanın altında şuurlu insanları çok şaşırtacak. Bereketli hayretler içinde kalacak veya hayretlerinizi tazeleyeceksiniz. Her halükarda kârdasınız. Tipik bir kitapsever gibi. Siz kitapları severseniz, kitaplar da sizi sever.

Pezzettino – Leo Lionni

Pezzettino İtalyanca parçacık anlamına geliyor.

Pezzettino, kendinin neyin parçası olduğunu öğrenebilmek ister. Bunun için yüzen’e, uçan’a, tırmanan’a, koşan’a, bilge’ye sorar onların parçası olup olmadığını anlamak için. Herkes parçası eksik olsa, şu an yapabildiğini yapamayacağını söyler. Sonunda Bilge Pat Adası’na gönderir Pezzettino’yu. Orada parçalarına ayrılan adamımız, en sonunda kendisinin de parçacıklardan oluşan halini keşfeder ve mutlu mesut arkadaşlarının yanına döner. Tamamlanmış, anlamış, farkına varmış ve mutlu.

20150113_2127421-e1422017843269 (1) 20150113_2128031-e1422017815371 (1) 20150113_2128221-e1422017786742

Hikayenin insanın kendi özgül ağırlığının farkına varması, kendini olduğu gibi kabul etmesi, her insanın farklı olabileceğini bilmesi gibi güzel çıkarımları mı; yoksa muhteşem çizim tekniklerinden oluşan ve çocukları bin türlü hayal alemine sürekleyebilecek resimlerinden mi; okunuşundaki sakinlik ve merak uyandıran kelimelerinden mi bilemiyorum; insanı sarıp sarmalayan bir yanı var.

İşte biz de bu nedenle çok sevdik bu kitabı ve defalarca okuyup, üzerinde konuşup, çizimlerinden farklı denizlere yelken açan bambaşka masallar uydurduk.

Güzel kitap, çok güzel.

Kitaptan esinlenip çeşit çeşit yapıştırmalar yapmak, mini mini elleri dev hayal güçlerinin yelkenine bırakmak da cabası 🙂

İşte internetten birkaç fikir:

Tostoraman

Minik bir fare çıkmış ormanda yolculuğa.

Karşılaşmış çeşit çeşit hayvanlarla.

Hepsi de yemek istermiş onu çaktırmadan.

Sinsi bir iyiniyetle davet edermiş inine, yuvasına.

Bizim uyanık, işbilir minik fare adabına uydurup geri çevirirmiş davetleri.

Bu arada çaktırmadan da gözdağı verirmiş hani…

Derken düşmüş kendi kazdığı kuyuya, çıkıvermiş dev gibi biri karşısına.

Masal bu ya, uydurduğu biriymiş bu bizim minik farenin.

Ondan başka yok inanmayanı, siz de inanıverin.

Aynı taktik bu sefer de işe yaramış.

Tostoroman da minik farenin gücüne inanmış.

Bütün kötüler uzaklaşmış fareden,

ki baksın bizimki keyfine rahatsız edilmeden.

Bazen karşımıza kötü niyetli kişiler çıkabilir. Bunlardan zarar görmemek için kendimizi korumamız gerekebilir. Bunun için de akıllıca kararlar vermeli, içinde bulunduğumuz durumu ve karşımızdakini iyi analiz etmeliyiz. Sonrasında da huzurla yolumuza devam edebiliriz.

Kitabın, Tostoroman’ın Yavrusu adıyla yayınlanan bir devam kitabı da var. Kendi başına bağımsız bir kitap olarak da zevkli, ama ilkiyle beraber tadından yenmez. Fakat sanırım şu sıralar baskısı tükendiği için bulunamıyor.

Tostoroman’ın Yavrusu olayı farklı bir bakış açısından ele alıyor. Her olayın farklı bir yönünün olduğu, gerçeklerin bazen göründüğünden farklı olabileceği hem bu kitapta veriliyor, hem de ikisini sırayla okuyunca pekişiyor.

Zevkli, harika ritimli, müthiş çizimli ve bol ayrıntılı kitaplar. Çizimlerde Julia&Axel ikilisinin diğer kitaplarına göndermeler var ve keşfetmesi çok keyifli. Mesela yavru Tostoroman’ın elindeki Değnek Adam…

Keyifli okumalar…