Uzakta denizi görüyorum. Durgun, sakin bir göl mavisinde. Adalar, envai çeşit, oraya buraya serpiştirilmiş yüzüyorlar sanki. Ve en sevdiklerim, dağlar. Biraz uzak,biraz yakın. Biraz karşımda, biraz yanıbaşımda. Biraz göğün mavisi, biraz denizin, biraz da çamların yeşili. Ah dağlar… Güneş henüz kızılını, turuncusunu, sarısını, pembesini, alını koyvermemiş göğe, renk namına hiçbir şey yok; henüz.
İşte hayal kurmak için, yarını düşünmek için, huzur içinde geçmişi yad etmek için, sevdiceğine üç beş kelam kurmak, aklını toparlayıp yazmak, kendine dönmek için bütün bunlar.
Doğa sana aslında yaşamak bu anlardan ibaret, yeter ki kaldır kafanı da bir bak diyor. Duyuyor musun ?
Ah dağlar dağlar… Ben de dağlara vurgun, dağlara bağımlı bir hâle geldim. Antalya silüetine damgasını vuran heybetli dağlar, şu nemin çok yüksek olduğu günlerde hiç görünmüyor ya, nasıl huysuzlanıyorum anlatamam. “Dağlarımı verin bana!” Neyse ki geri geldiler de ben de daha iyi hissetmeye başladım yine bugünlerde.
Öpüyorum gören gözlerinden doğa sevdalısı arkadaşım.
BeğenLiked by 1 kişi
Sonu geldi ya baharın, ev sevdiğim ikinci bahar. Ruhuna kurban havasının, suyunun, ikliminin, kokusunun. Dağlar da mutlu sanırım sonbaharın gelmesine 😊
Ben de seni öpüyorum 😍
BeğenLiked by 1 kişi
Hem de ne mutlular.. misler gibi tüm kokularını paylaşırlar artık.
BeğenLiked by 1 kişi