Çocukların İran’la tanışması: ilk adım

Londra’da İranlı biriyle tanışmıştım. Bize yüzyıllardır komşu ve hatta aynı ülke insanı olan Persler hakkında ne kadar da az şey bildiğime şaşırmıştım onunla konuştukça. Bir kere bembeyaz bir ten ve kara kıvırcık saçlarla, son derece modern ve zeki bir insandı. Pers kültürü o zaman ilgimi çekmeye başladı.

İran, çok eski bir tarihe ve muhteşem bir kültür zenginliğine sahip. Persler dünyada uzun zaman pek çok alanda lider durumdalar. Özellikle sanat, müzik ve edebiyat alanında, sağlık ve astronomi konularında öncü durumdalar.

Kültürlerini derinlemesine bilmek, kendilerine has baharatları ve tarifleriyle bir masa hazırlamak, bilime ışık olmuş nice medreselerinden birinin bahçesinde bir kahve içmek, bir akşam ud dinlemek, edebiyatlarını bilmek, kitaplarını okumak istiyorum. Aslına bakarsanız bunları Türkler de dahil en az 20 millet için can-ı gönülden istiyorum ya, neyse…

Belki de biraz daha erken başlamak gerekiyordu bu merakın içimi gıdıklamaya başlamasına. İşte bu düşünce ile çocuklarımı mümkün olduğunca geniş bir edebiyat yelpazesi ile tanıştırmaya çalışıyorum.

İran edebiyatını biraz araştırınca, çocuklar için farklı anlatım ve çizimleri ile bambaşka kitaplar keşfettik. Çocuklar da çok zevk alıyorlar. Ayrıca hikayelerin, verilmek istenenlerin kinayelerle, yan anlatımlarla, farklı teşbih ve sembollerle anlatılması çok hoşumuza gitti.

20150106_0801592

Samed Bahrengi’nin Küçük Kara Balık‘ı malumunuz oldukça bilinen bir çocuk kitabı. Bunu çocuklar için daha Ela 2 yaşlarındayken almıştım. Uzun bir hikaye olduğu için tamamını okuyamamış, bölüm bölüm anlatmıştım. Sonra resimler üzerinden sohbet ettik ama kitabın tamamındansa, içindeki parçaları hikayeleştirmek yaş itibariyle çocuklara daha uygun geldi.

Kitapta dünyayı keşfetmek isteyen bir minik balığın yaşadıkları anlatılıyor. Etraftan gelecek engellememeler, karşılaşılan zorluklara karşı tutum, macera ve merak duygularının içselleştirilmesi çok güzel bir anlatımla veriliyor.

20150106_0802432

Yıldız ve Dedesi, Nefise Nine kitabını andırıyor bana. Burada da anne ve babasının anane ve dedeye emanet ettiği Yıldız’ın maceralarını okuyoruz. İran’da da çocukları büyüklere emanet etmek epey yaygın anladığım kadarıyla.

Yıldız, dedesi ve ananesi ile çeşitli oyunlar oynarken, okuyanlara yaşlıları anlamakla ilgili bir sohbet imkanı veriyor.

20150106_0802222
Özellikle Ela’nın dedesi ile özel bir ilişkisi var. Bu kitap dedesini her özlediğinde başucu kitabı oluyor.

Bayan Elma ve Bay Karpuz; anne ve babasının konuşmalarına kulak misafiri olan kahramanımızın kafasında canlananlardan yola çıkıyor. Farklılıkların bize kattıklarını, olanları farklı yorumladığımızda bambaşka dünyaları keşfedebileceğimizi eğlenceli ve oldukça komik olabilecek şekilde anlatıyor.

Kitaptan sonra çocuklarla ya masa sandalye olsaydı, ya sokağımız gökyüzünde olsaydı, ya gözlerimiz yüzümüzde değil de parmaklarımızda olsaydı gibi muhabbetlerle eğlenmek çok zevkli oluyor.

20150106_0802142

Küt Küt Küt, annesinin yanından, güvenli yuvasından dünyayı keşfetmek için ayrılan ve bin yıl sonra geri gelen küçük adamın hikayesi. Benim favorilerimden. Okunması zevkli, resimler farklı. Yolculuğun kendisinin de varılacak yer kadar zevkli olduğunu anlatmayı sevdiğimden olsa gerek, biz çok eğleniyoruz minik adamı okurken.

20150106_0802302
Benim en sevdiğim kitaplardan biri. Dünyayı gezin, dolaşın mutlaka; bu mutluluğun elinizde olduğunu daha iyi anlamızı saplayacak yegane güzelliktir.

Gönül rahatlığı ile 3 yaş sonrası tavsiye ederim. Çocuklarınızı komşudaki bu derin ve güzel kültürle tanıştırın… 🙂

Yorum bırakın