Gün geldiği gibi hızla kayboluyor ufukta; ne zaman ağardı tan, ne zaman karardı gök, belli değil. Oysa ömrümün en güzel çağları bunlar, yaşanan tüm diğerleri gibi.
Her yaşın, her anın kendine has bir bilgeliği ve kendini sevdiren bir güzelliği var. Farkına varabilmek için zaman zaman durmak, bakmak içine, duymak kendi düşüncelerinin sesini, bazen bir yarayı kanatmak, bazen de ruhu sarıp sarmalamak gerek. En güzel çocuklar yapıyor bunu. Ânı, olduğu an yaşıyor, hissi içinde belirdiği an dışa vuruyor, sevinecekse gülüyor, zıplıyor, gözleri parlıyor; üzülecekse ağlıyor boncuk boncuk, kızdıysa veya hırslandıysa ateş saçıyor etrafa. Yaşamasına ve bunun farkında olmasına izin verildiğinde ân hakkıyla yaşanmış ve geçip gitmiş oluyor. Yoksa çocukluk tramvalarının kapısı aralanıyor. Ömrümüzün en kısa ve en etkili mevsimi, çocukluk…
Daldan dala bu aralar düşünceler beynimde. Baharın cümbüşüne ayak uydurmaya çalışıyorlar sanırım. Ardı ardına danslar, müzik, doğa, yolculuk, birliktelikler, sohbetler, yemeler, içmeler… Yetişmekte zorlandığım keyif anları.
Folklör dünyasında geziniyoruz bir süredir. Çocuklar, gençler, kızlar, erkekler kardeşcesine, neşe içinde, tempolu, senkronize, keyifle dansediyorlar. Yaş ve cinsiyet ayrımı olmaksızın yapılabilen başka neler geliyor aklınıza? Çocuğa kattıklarını düşünebiliyor musunuz? Müthiş değil mi? İlk defa bir amfide oldukça kalabalık bir gruba gösteri yaptı benimkiler, üstelik sabahtan akşama kadar devam eden bir tempoda. Liseli abi ve ablaları ile beraber coştular, coşturdular. Keyifli ve gurur verici. Umarım hayatlarında hep var olur folklör.
Piknik sezonu açıldı. Burada piknikler de bir farklı güzel. Denize nazır, çam ağaçları altında kesin mangal, kesin ayran, kesin müzik, kesin dans… Çocuklar ayrı eğleniyor, büyükler apayrı. Epey kalabalık gruplar, son derece organize bir şekilde ve epey eğlenerek piknik yapabiliyor. İşlemiş bir şekilde Ayvalık kültürüne bu durum. Bayılıyorum 😉
Yaz planları, rotalar, zamanlar oluşuyor yavaş yavaş. Çadırda uyanmayı özledim, az kaldı. Her haftasonu bir şey planlanmamış olsaydık bir küçük kamp atalım diyorduk ama hâlâ zaman bulamıyoruz. Garip değil mi bizim durumumuzda? Olsun 😜
Bu aralar içim bahar gibi rengarenk, coşkulu, karmaşık ve kıpır kıpır. Birikenler, demi gelip de kıvama oturursa pek şahaneli bir tadı olacak kanaatimce. Bekleyip göreceğiz tava gelene kadar hisler yumağı, yapacak başka bir şey yok.
Bizim gün başlıyor, günaydın…
Reblogged this on tabletkitabesi.
BeğenLiked by 1 kişi